İnsan için bir tür erdem sayılan dostluk kimilerine göre hayatın en zorunlu ihtiyaçlarından biridir. İnsan, hangi mevki ve imkânlara sahip olursa olsun çevresinde dostlar görme ihtiyacı duyar ve dostları olmadan yaşamayı düşünemez. Hayatın, zamanın seyri ile birlikte hızlı bir şekilde bireyselleşmesi dolayısıyla insanlar arasında dostane ilişkilerin azalması, yaşadığımız dönemin en endişe verici gerçeklerinden biridir. Artık insanlar sıkıntılı anlarında acılarını paylaşacak, mutlu anlarında ise sevinçlerini arttıracak çok az kimseyi yanlarında bulabiliyorlar. Birçok konuda olduğu gibi dostluk konusunda da “eskiden” diye başlayan ve eskiye özlemin ifade edildiği cümlelerin içeriğinin gerçeği ne kadar yansıtmakta olduğunu araştırmak istedik. Eski toplumlarda insanlar arasındaki dostluk ilişkilerinin nasıl cereyan ettiği hakkında bilgi sahibi olmanın bir yolu da o dönemlerden bize intikal eden malzemeyi değerlendirmekti. Araştırmaya başladığımızda, çalışma alanımız olan Arap dili ve edebiyatı alanında bu konuda oldukça fazla dokümana rastladık. Bulunan malzemenin tamamını değerlendirmenin bir kitabın hacmini aşacağı kanaati hasıl oldu. Bu durumda “Mâ lâ yudraku kulluh lâ yutraku culluh: Tamamı elde edilemeyen şey tamamıyla terk edilmez.” diyerek bu bağlamda maksadımızı karşılayacak olan “Hayru’l-kelâmi mâ ḳalle ve delle: Sözün en yararlısı az ve anlamlı olanıdır.” ilkesini esas aldık. Arap dili ve edebiyatının omurgasını teşkil ettiğini söyleyebileceğimiz Arap şiirinde dostluk konusunda nazmedilmiş bilgece öğütleri içeren dizelerden bir buket hazırlayarak Türk okuyucusuna sunmaya karar verdik. Bu konuda öteden beri kaleme alınan kitaplar ve kitaplarda yer verilen bölümleri mütalaa edip konunun önemine dair görüşleri inceledik. Cahiliye Dönemi’nden günümüze kadar geçen süreçte bize intikal eden Arapça şiirlerin içerisine serpiştirilmiş öğüt verici bilgece beyitlerin bulunduğu erbabının malumudur. Bu beyitlerin bir kısmının ise doğrudan veya dolaylı olarak dostlukla ilgili olduğu görülmektedir. Şairler kimi zaman dostluğun öneminden söz ederek mutlaka dost edinmek gerektiğini öğütlerken, kimi zaman dost seçiminde çok dikkatli davranmak gerektiğini ifade ederek bu hususta da önemli ölçütlere dair görüşlerini sergilemişlerdir. Bu şiirlerden pek çoğunda samimi dostun az bulunabildiğinden, vefadan ve dosta karşı davranışlardan söz edilmektedir. Çalışmamızın giriş bölümünde dostlukla ilgili bilgece öğütler içeren Arapça şiirlerde dostluk anlamında kullanılan kelimelerin kısa bir tahlilini yaptıktan sonra bu konudaki görüşlerine ya kitapların bir bölümünde yer veren ya da müstakil olarak dostluk hakkında yazdıkları kitaplarda ifade eden önemli şahsiyetlerin görüşlerine dair bilgi verdik. Birinci bölümde, ulaşabildiğimiz kaynaklardan hareketle “Dost Edinmeye ve Seçmeye Teşvik” edici şiirlerin en önemlilerini tespit edip şairlerin divanlarından da sağlamasını yaparak kronolojik biçimde sunmaya çalıştık. İkinci bölümde, “Dost Seçmede Esas Alınacak Ölçütler” başlığı altında ilgili şiirleri yine kronolojik sıraya göre tertip ederek çevirileri ile birlikte verdik. Üçüncü bölümde, “Dosta Davranış” başlığı altında kişinin dostuna nasıl davranması gerektiğine dair öğütleri içeren şiirleri de kronolojik sıraya göre tertip ederek çevirileri ile birlikte sunduk.