Fenomen Yayıncılık

Hesabım

Üye Girişi / Üye Ol

Bayi Girişi / Başvuru

Çocukluk Halleri Risalesi

Doç. Dr. Asuman Gökhan

Ürün yorumu yok
Bu Ürünün Kargoya Veriliş Süresi 4 İş Günüdür
%20 indirim
100,00
80,00
Havale ile %5 indirim
| Tüm Ödeme Seçenekleri |
           
Ürün Kodu 11131441
GTIN 9786256470989
Ürün Durumu YENİ
10+ Adet Stokta
Ürünü Paylaşın
Pinterest Linkedin
    Benzer Ürünler

 

 

 

Kısa ömrü boyunca geride Arapça ve Farsça birçok kitap, makale ve risale bırakmış olan Şihâbüddîn Sohreverdî,  İslam ilim semasını, gelip geçici bir meteor gibi nuruyla aydınlatmış, fakat hayatının yıldızı kısa sürede sönmesi üzerine, ardında bıraktığı ışık bugüne kadar ihtişamını korumuş ve özelde İran-İslâm düşüncesi genelde ise İslâm düşüncesinin yüzünde parlamaya devam etmiştir.

Sohreverdî erken vefat etmesine rağmen onun sekiz yüz yıllık aydınlanmasının bilgeliği her zaman doğunun ufkunu aydınlatmış ve doğunun, dünyanın doğusunun manevi bilgeliğinin sürekli farkındalığı olan manevi misyonunun farkına varmasını sağlamıştır.
Sohreverdî’nin yaşamının farklı aşamalarına bakıldığında onun gönül, din ve içselliğin aşk ufuklarında uçacak iki kanat gibi ele alınmasının yanı sıra entelektüel ve biçimsel bilimlerin incelenmesi de açık bir şekilde görülür.
Sohreverdî’nin düşünce dünyası ele alındığında O, İran ve Hint mutasavvıfları gibi ruhun derinliklerine bakmıştır. Sohreverdî'ye göre Ruh, aslî vatanına seyahati gerçekleştirebilir ve kendisinden sudûr ettiği Külli Nefs, Küllî Akıl ve ilk Feyz’e ulaşabilir ve bunları sudûr ettiren «En büyük izzet sahibi, en yüksek Haşmet Ezelî ve Edebî olan Nurların Nuru, Melik ve her şeye tecellî eden, Zat’ın dışında her şeyin helâk olacağı» Tanrı’yı kesin olarak bilebilir.
Buradan hareketle bu yolda dünya hapishanesinden kurtuluş için beden ağır zorluklara katlanarak çocukluğundan yetişkinliğine kadar tüm hayallerinin ana teması uçmaktan gerçekleşebilir.
 Sohreverdî Meraga’dan başlayıp İsfahan’a, Andolu’ya bilahare Şam’a ve Halep’e uzanan tüm seyahatlerde hep bir arayış içerisindedir ve daima düşüncelerin karanlığından ve hasta kalplerden kaçar ve nihayetinde cehalete, taşlaşmaya ve zamanın durgunluğuna yenik düşene kadar gönüllü olarak daha da ileriye gider.
57